Herkese merhaba!
Bu linkten duyurusunu okuyup bilgi alabileceğiniz Queer İkonlar Kombin Yarışmamız için Pride Month'ın sonuna kadar bazı ikonları tanıtıp örnek kombinler paylaşacağımızı söylemiştim. Bugünkü ikonumuz, tüm dünyayı etkilemeyi başarmış bir efsane: David Bowie.
David Bowie, 8 Ocak 1947'de İngiltere'de dünyaya geldi. 1969 yılında dünyada uzay merakının tavan yaptığı günlerde, tam da Neil Armstrong'un Ay'a inişinden birkaç gün önce çıkan Space Oddity şarkısıyla asıl çıkışını yaptı. Bu albüm sonrası folk rocktan uzaklaşıp müziğini daha çeşitlendirdiği yönlere çekti. 70lerin başında androgynous Ziggy Stardust ve Aladdin Sane alter egolarıyla glam rocka yön veren dünyaca ünlü bir isim haline geldi. Oldukça yaratıcı bir sanatçı olan Bowie, çok kısa zaman aralıklarında farklı müzik türlerine geçiş yapıp tarzını yeniliyordu. 1975'teki funk ve soul esintili döneminden sonra 70lerin sonlarına doğru Thin White Duke alter egosuyla kariyerinin en deneysel albümleri Station to Station, Low, Heroes ve Lodger arka arkaya yayınlandı. Bu albümlerin son üçü Bowie'nin yakın arkadaşı Iggy Pop ile birlikte geçirdiği Berlin günlerinde yayınlandığı için "Berlin Üçlemesi" olarak da anılıyor. 80li yıllar tüm dünya gibi Bowie için de disco müziğin zirve yıllarıydı. 90lar ise ticari başarısının eskiye kıyasla düştüğü ama daha olgun bir sounda sahip olduğu yıllar olarak devam etti. 2016 yılında, 69 yaşında hayatını kaybetmesinden sadece 2 gün önce yayınlanan son albümü Blackstar ise jazz rock ve avantgarde jazz türleriyle kendi zirvesine son bir kez daha çıktığı son albümü oldu. Bowie'nin yeniliklere hep açık olmuş müziği tüm dünyanın tanıdığı pek çok isme büyük ilham verdi.
David Bowie, müzik dışında pek çok sanat dalına da ilgi duyan; bu ilgi alanlarının eğitimini almış ve aktif bir şekilde hepsiyle ilgilenmiş, bir yandan da aktörlük yapan çok yönlü biriydi. Ayrıca daha 90lı yıllarda internet yaygın değilken internetin ne kadar etkili bir platforma dönüşeceğini düşünecek kadar ileri görüşlü ve zeki biriydi. Öyle ki, daha 1996 yılında yeni çıkan bir şarkısını internet üzerinden yayınlayan ilk ana akım sanatçı oydu. Bowie'nin yaratıcılığı ve çok yönlülüğü moda sektörüne de çok şey kattı. Pek çok marka ondan ilham almış görünümleri podyuma taşıdı; Lady Gaga gibi pek çok dünyaca ünlü sanatçı kendine Bowie göndermeli tarzlar oluşturdu. Bowie'nin 70'li yıllardaki alter egosu Ziggy Stardust, androgynous tarzın en büyük temsilcilerinden biri haline geldi.
Kaynak: Geçmiş Gazete |
David Bowie'nin hayatı boyunca popüler kültüre ve müziğe kattıkları kadar bu yazının yazılma sebebi olan LGBTQIA+ topluluğuna kattıkları da yadsınamayacak kadar büyük. Yukarıda 1974 yılında Türkiye'de bir gazete küpüründen de görebileceğiniz üzere Bowie yaşadığı dönemde pek çok kesimin tepkisini sırf tarzı yüzünden çekmişti. Ancak tüm bunlara rağmen yıllardır tüm hayatıyla LGBTQIA+ topluluğuna hem ilham, hem de ses olmaya devam etti. Müzik endüstrisinin katı cinsiyet rollerini bir "rebel" olarak yıkan isimlerden biri oldu. 1974 tarihli Rebel Rebel şarkısı o dönemde ne hissettiriyorsa şu anda da aynı duyguları farklı nesillere hissettiriyor.
You've got your mother in a whirl
She's not sure if you're a boy or a girl
Hey babe, your hair's alright
Hey babe, let's go out tonight
You like me and I like it all
We like dancing and we look divine
You love bands when they're playing hard
You want more and you want it fast
They put you down, they say I'm wrong
You tacky thing, you put them on
Rebel Rebel, you've torn your dress
Rebel Rebel, your face is a mess
Rebel Rebel, how could they know?
Hot tramp, I love you so
Bazı şarkıları:
Herkesin hayatında tanıdıktan sonra hayatını değiştiren biri ya da izledikten/okuduktan sonra hayatını değiştiren bir sanat eseri vardır. Benim için bu kişi Bowie'ydi. Zevklerimin ve hayata dair fikirlerimin oluşmaya başladığı, kendimi farklı hissettiğim ergenlik dönemimde Bowie'nin müziği, hayatı ve bana kattığı diğer isimler benim için ilaç gibiydi. Durum böyleyken, kombin için Bowie'nin sayısız alter egolarından bir ilham kaynağı seçmek benim için kolay olmadı ama sonuç olarak Life on Mars? klibindeki stylingini seçtim. Saç ve makyajımı da imkanlarım doğrultusunda yansıtmaya çalıştım.
PRIDE TEMALI ÖNERİLER
Bu Pride Parade yazılarımızın sonunda LGBTQIA+ ile ilgili kitap, dizi, film, belgesel, video, makale, şarkı, albüm gibi akla gelebilecek her şeyin önerisini yapmayı planlıyoruz. Eğer sizin de önerileriniz varsa lütfen yorumlarda belirtin :)
Celine Sciamma'nın yönettiği 2019 yapımı Portrait de la jeune fille
en feu, 18. yüzyılda iki kadın arasında geçen bir aşk hikayesini oldukça
sade ama masalsı bir dille anlatıyor. Fransız sinemasının şimdiden en iyi örnekleri arasına girmeyi başaran film ayrıca 2019 Cannes Ödüllerinde En İyi Senaryo ve Queer Palm ödüllerine layık görülmüştü.
Yine 2019 yapımı HBO yapımı dizi Euphoria ise LGBQTIA+ topluluğundaki gençlerin yanı sıra yeni neslin problemlerine de değinmesiyle büyük beğeni kazandı. Ayrıca dizinin az tanınan müthiş sanatçılara da sıkça yer verilen sountracki apayrı bir yazıyı hak ediyor. Dizinin tek ve en büyük kusuru, Türkiye sınırları içerisinde izlemenin çok sıkıntılı olması. Dizinin Türkiye haklarını maalesef B*IN C*nnect satın aldığı için internetten sürekli kaldırılıyor.
Son olarak Pride temalı 2. playlistimiz:
Robyn - Dancing on My Own
Taylor Swift - You Need to Calm Down
Rina Sawayama - Comme Des Garçons (Like the Boys)
Diana Ross - I'm Coming Out
Robyn - Call Your Girlfriend
Umarız önerilerimizi sevmişsinizdir. Bir sonraki Pride Parade yazısında görüşmek dileğiyle :)
Yorumlar
Yorum Gönder